11 Aralık 2014 Perşembe

Delilik

Delilik bir yaşam biçimidir. Tıp ya da diğer bilimler anormallik olarak niteleyebilir. Deliler için tıp ya da diğer bilimler bir anlam ifade etmez. Herkesin kendi normalinde sınırlara geldiği anlar vardır. Bazen bir söz, bazen bir davranış ya da bir bakış; sizi olmadığınız -aslında olmadığınızı sandığınız- birine dönüştürür. Bazen incecik bir ipte yürürken ipin koptuğunu hissedersiniz. Sert bir düşüş sizi bekliyordur ama umrunuzda değildir. Artık limitler aşılmıştır. Bir kontrol delisi için en büyük kabuslardan biridir ayaklarının altından ipin alınışı. Hava boşluğunda koşmaya çabalar. Ne zaman ki ipin yokluğunu kabullenir; o zaman hızla düşer. İşte bu düşme hissini her daim yaşayan ve hatta seven insanları biz "normaller" deli olarak sınıflandırırız. Onların tahtaları eksiktir bizimkiler ise "tam!". Çoğu zaman da haddimizi aşıp onların iyileşmesi gerektiğini söyleriz. İyileşmek fiilinin kökü basittir, herkes için benzer şeyler ifade eder. Daha iyi olmak. Daha iyi olanı ise yine biz belirleriz. Yani başkalarının bizim kafamızdaki daha iyiye ulaşmasını bekleyip bunu reddettiklerinde onları dışlarız. Çünkü bizim yaşam biçimimize uygun değillerdir. Ama gözden kaçan şey, delilik bir yaşam biçimidir. Sınırları geniş, kontrolü düşük, kategorisi rahat. Evrensel olarak kabul edilen ve normalleştirilen delilikler de vardır. Mesela aşk. Bir başkası için nabız hızlanması, yaşam koşulları değişimi ve hatta bir başkası için bir başkası olma hali. Yadırganmaz ve hatta değerlidir. Etkisiyle şiirler, kitaplar, efsaneler yazılmıştır. Uğruna besteler arka arkaya dizilmiştir. Kendisini bu yolda öldürmek isteyenler dahi olmuştur. Ancak bu "normal"dir. Çünkü insanlık bunu normal sıfatına koymuştur. O kadar ki "çok sevdim, öldürdüm" bile yadırganmaz olmuştur kimi çevrelerde. Ancak diğer delilere yer yoktur. Onlar köşelerinde ve mümkünse çok uzaklarda oturmalı, bizlerin gözüne fazla görünmemelidir. Çünkü biz, normaller, masumiyet ve zararsızlık timsali olarak anormal olanlar tarafından bozulmaya tahammülü olamayacak naiflikte bir türüz. Öyle değil mi? Öyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder